29 Nisan 2014 Salı

Kurşun kalemle yaratılan harika‏... Prof. Dr. D. Ali ERCAN

Kurşun kalemle yaratılan harika‏
Prof. Dr. D. Ali ERCAN
28.04.2014
16 yaşındaki ressam Shania McDonagh (ABD)yarışmaya girdiği  yapıtı -balıkçı James Fennell 'in karakalem portresi-  ile...
Adamın saç ve sakallarındaki ayrıntılı çalışma gerçekten hayranlık verici.. æ

24 Nisan 2014 Perşembe

FINE ART & FUNDA TÜMER "BASIN BÜLTENİ" BAŞKENT'TE BÜYÜK SERGİ

B A S I N   B Ü L T E N İ
BAŞKENT'TE BÜYÜK SERGİ
7 Sanatçının Toplam 82 Eserine Yer Verilecek Serginin Geliri Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şubesi'ne Bağışlanacak
Beypazarı Belediyesi Eski Belediye Başkanı Cengiz Özalp ve Yeni Başkan Tuncer Kaplan önderliğinde ve Fine Art Sanat Birliği kurucu ve yöneticileri  Funda Tümer  ve Erdinç Sakin Küratörlüğünde  Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında  Başkent Ankara’da Seramik & Resim Sergisi düzenlendi.
Serginin açılışını 
Beypazarı Belediye Başkanı
Tuncer Kaplan 
gerçekleştirdi.
Polart Sanat Galerisi’nin ev sahipliği yaptığı sergide Sanatçılar Erdinç Sakin, Ersoy Yılmaz, Fehnur İpek, Funda Tümer, Mürüvet Eser Sarı, Nedret Suna ve Tuğrul Emre Feyzoğlu tarafından hazırlanmış özel koleksiyonlardan oluşan toplam 82 eser sergilenmektedir.
Eserlerin satışından elde edilecek gelir Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şubesi’ne bağışlanacaktır.
Açılışta Başta Siyaset Dünyası, İş Adamları, Akademisyenler ,Sanat  ve Basın olmak üzere birçok konuk yer almıştır.
Açılışı gerçekleştiren Başkan Tuncer Kaplan her sanatçıyla tek tek ve özenli bir şekilde ilgilenmiş ve eserler hakkında detaylı bilgi alarak Sanatın ve Sanatçıların önemini vurgulamış ve Sosyal Projelere verdikleri desteklere değinerek: ‘Sanat bir toplumun uygarlığa giden yolda en önemli kılavuzlarından biridir. Sanattan ve sanatçılardan uzak bir toplumun algıları, tutumları, davranışları ve bireysel gelişimleri olgunlaşamaz. Bu açıdan bakınca yerel yönetimlerin toplumu sanatla buluşturması sadece bir sosyal faaliyetten ibaret olmadığı,  bu buluşturma ve kaynaştırmanın onun asli görevlerinden biri olduğu gerçeği de ortaya çıkmaktadır.’ İfadesini kullanmıştır.
Sergi 29 Nisan tarihine kadar sanatseverler ve duyarlı vatandaşlarımızla buluşmayı bekliyor.
İletişim: Funda TÜMER
GSM: 0 533 718 28 39 
***
FOTOĞRAFLAR & RESİMLER

Resim 1 -  Başkan, yardımcıları, Türkiye Sakatlar Derneği Ankara ŞB. Yöneticisi ve yardımcıları, Fine Art Sanat Birliği Başkanı ve sanatçılar
Resim 2 - Başkan ve Sanatçılar
Resim 3 -4  Başkan sanatçısından eserleri hakkında bilgi alırken resim 3 sanatçısı Tuğrul Emre Feyzoğlu - Resim 4 Sanatçısı Fine Art Sanat Birliği Kurucu Ve Yöneticisi Ressam & Seramik Sanatçısı Funda Tümer

23 Nisan 2014 Çarşamba

Burak Kutlay/ “GÜMÜŞ HAZ” / Kişisel Resim Sergisi; 6 - 17 Mayıs 2014

 Burak Kutlay / “GÜMÜŞ HAZ” / Kişisel Resim Sergisi 
06 Mayıs 2014, SALI - 17 Mayıs 2014, CUMARTESİ
6 Mayıs- 17 Mayıs 2014 tarihleri arasında Galeri Eksen’de düzenlenecek olan Burak Kutlay’a ait “Gümüş Haz” adlı sergide sanatçının son dönem resim çalışmaları yer alacak. Sanatçının çalışmaları günümüzde bireyin doğuşundan itibaren içinde bulunduğu sistemin işleyişi karşısındaki farkındalığını ele alıyor. 
Burak Kutlay’a göre; 

Kapitalist sistemde dünya bir tüketim aracına dönüşmüştür. Bu o kadar büyük bir tehlikedir ki maddi ve kişisel çıkarlar uğruna doğa hiçe sayılır, kişisel talepler doğrultusunda dünyanın kaynakları tüketilir, hayvanlar katledilir, insanlar öldürülür. Bu öyle bir sistemdir ki, bu sistemin yanlış ve tehlikeli olduğunu düşünen bireyler susturulur, başka bireylerin farketmesi engellenmeye çalışılır. Tüm bu olanlara rağmen hala devam etmekte olan bu sistemin içinde yer alan bireylerin ulaşmak istediği yapay zevkler veya hazlar uğruna parlayan çelikten ve betondan yapılar inşa edilir, ekonomik sebeplerden dolayı iflas eder ve yıkılır sonra tekrar inşa edilir... bu aslında bir yıkım sürecidir. yaşadığımız bu akıl almaz sınırları olan evrenimizin içinde yer alan ve hala bir eşinin keşfedilmediği dünya gezegenini bu hazza duyulan bağlılık yüzünden bir daha geri döndürülemez sona hazırlıyoruz. 
Avusturya’lı gazeteci yazar Ernst Fischer’ın da dediği gibi çürüyen bir toplumda sanat eğer dürüst ise, çürümeyi yansıtmalıdır. Eğer sosyal işlevi sayesinde inancı kırmak istiyorsa sanat, dünyanın değiştirilebilir olduğunu göstermek zorundadır ve değişime yardım etmelidir. Fischer’ın bu sözünden etkilenen ressam, yaşadığı ve anlamaya çalıştığı bu sistemin içindeki sahneleri fotoğraflardan yararlanarak çalışmalarına tual üzerine yağlıboya kullanarak yansıtmaktadır. Sergi 17 mayıs tarihine kadar Galeri Eksen’de görülebilir.
Açılış Kokteyli: 
06 Mayıs 2014 Saat: 18.00 
Galeri Eksen 
Maçka Cad. No: 29 Nişantaşı, İstanbul
Tel: 0212 219 08 50
www.galerieksen.com

18 Nisan 2014 Cuma

Ressam, İnşaat Yüksek Mühendisi, Eğitimci, Sanat ve Siyaset Üstadı Sadık Kınıkoğlu

RESSAM SADIK KINIKOĞLU
Sadık KINIKOGLU 1941 yılında Malatya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Malatya'da tamamladı. Ortaokul yıllarında ilk yağlıboya resim denemelerine başladı. Lise eğitimi sırasında okul duvar gazetelerini resimledi. Üniversite yıllarında yağlıboya çalışmalarına devam etti. 
1964 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat] Fakültesi'nden mezun oldu. 
Mesleki hayatında şantiye çalışmalarının yoğunluğu) sebebiyle ara verdiği resim çalışmalarına 1971 -72 yıllarında pastel boya ile devam etti. 
1968-1976 yılları arasında Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi'nde Tasarı Geometri hocalığı yaptı. 1975 yılında başlayan müteahhitlik ve yoğunlaşan toplumsal çalışmaları sebebiyle resim hayatına 30 yılı aşkın bir süre ara verdi. 
2004 yılı başlarında değerli ressam Firdevsi Feyzullah'ın resim atölyesine devam etmeye başladı ve 2004 yılında ilk defa iki resmiyle atölyenin karma sergisine katıldı. 
Gerçekçi bir üslupla yaptığı resimlerinde Türk kültür değerlerinin yağlıboya tablolarla gelecek kuşaklara aktarılmasını amaç edindi. 
Resim tarzı ve seçtiği konularla ilgili olarak eleştirileri ve değerlendirmeleri almak için yakın çevresine satış amacı olmayan mini sergiler açtı. ilk olarak 2005 yılı Eylül ayında Ankara İTÜ Evinde inşaat Fakültesi dönem arkadaşlarına 8 resimlik bir sergi açtı. Daha sonra 2005 Kasım ayında istanbul'da 16 resmi ile "13 Kuzen Karma Resim Sergisi'ne katıldı. Akademisyenlerle ve resim çevreleriyle ilk mesleki temasını bu sergide sağladı. Gördüğü ilgi üzerine 2005 yılı Aralık ayında Bolu Koru Motel'de Malatya Lisesi dönem arkadaşlarına aynı resimlerle bir sergi daha açtı. 
7 Şubat 2007 tarihinde Vakıfbank desteğinde Ankara Atakule'de İlk kişisel resim sergisini açtı. 2-20 Haziran 2008 tarihleri arasında T.C. Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi'nde 2. kişisel resim sergisini açtı. Atölye çalışmaları halen sürmektedir. 
Ortadoğu Konutları 325. Sokak No: 14
Karakusunlar Mahallesi / ANKARA 
Tel: 0532 346 55 85 
Kendi Ağzından Biyoğrafisi 
Ben, 
Sadık KINIKOĞLU... 
1941 yılında Malatya’da doğdum. 
İlk,orta ve lise öğrenimimi Malatya’da tamamladım. Ortaokul yıllarında ilk resim denemelerine başladım. Lise eğitimim sırasında okul duvar gazetelerini resimledim. Üniversite,.yıllarında yağlıboya çalışmalarına devam ettim.1964 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun oldum.Mesleki hayatımda şantiye çalışmalarımın yoğunluğu sebebiyle ara verdiğim resim çalışmalarına 1971–1972 yıllarında pastel boya ile devam ettim.1968–1976 yılları arasında Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’nde Tasarı Geometri hocalığı yaptım.1975 yılında başlayan müteahhitlik ve yoğunlaşan toplumsal çalışmalarım sebebiyle resim hayatına 30 yılı aşkın bir süre verdim. 

8 Nisan 2014 Salı

NEVESER AKSOY resim sergisi & 1-30 nisan 2014

NEVESER  AKSOY
resim sergisi & 1-30 nisan 2014
(ankara sanayi odası kültür merkezi; 
Atatürk bulvarı 193 kavaklıdere ankara)

Neveser Aksoy’u Ankara’da bir sergisinden tanımıştım. Aradan yıllar geçti ama iletişimi koparmadık. Sanatçı olan ablası Nevbahar Aksoy  da Ankara’da düzenlenen bazı fuarlara gerek kendi gerek kardeşi adına katılmıştı, hatırlıyorum. Birbirlerine hiç benzemeyen ama kardeş oldukları nedense ilk bakışta hemen anlaşılan böyle ilginç bir kardeşlik bağıntısı ne gördüm ne işittim. Neveser Aksoy Paris’de yaşıyor. Oralarda eğitim görmüş bir sanatçımız. Sergide kendisini bekleyen bir sürpriz de vardı; bir lise arkadaşıyla ilk kez bir araya geldi. Bilirim bu tip karşılaşmaları. İnsan yeni arkadaşlar tabii ki edinebilir ama eski arkadaşla ‘yav nerede kalmıştık?’ der ve oradan devam edersiniz. Aradan yıllar geimiş, hiç fark etmez.
Sergiye gelirsek; konu pencereler. Bu pencereler bazen ardındaki dünyayı saklıyor, bazen içindeki yaşamı çiçek açar gibi gözümüzün önüne seriyor, bazen de bambaşka alemlere hem sizi hem kendisini  daldırıyor götürüyor. Duvar resimleri (graffiti) de Aksoy’un ilgi alanı içerisinde. Paris’den, İstanbul’dan kokular var.  Eski sanatçıları hatırlarım, ‘ben Paris’deyken…’ diye lafa başlarlardı. O zaman akan sular dururdu. Ama işte şu anda karşımda tam bir ‘Parisienne’  sanatçı var. Graffitinin ilk çağlarda mağara duvarlarındaki resimlere kadar tarihi bir yolculuğu var. Müthiş ressamlardı bu ilk atalarımız. Modern devirlerde ise yeniden doğuşu ise büyük ölçüde Berlin’i ikiye ayıran duvarın üzerine yapılan resimler ve yazılan yazı ve sloganlarla olmuş. Bugüne gelirsek ‘hip-hop’ kültürünün etkisini görüyoruz. Hiphop dışlanmışların kültürü.Zaten alt kültürler üst kültürlerin temelini oluşturuyor. Ben üst kültürden gelip de tutunan bir sanat dalı bilmiyorum. En azından özünde alt kültürdür ama üst kültür olarak gözüebilir. Üste geçen alt kültür rafineleşerek evrenselleşebiliyor.  
Neyse, özellikle Amerika’da 1970’lerde gettolarından çıkan zencilerin başta müzik olarak geliştirdiği bir kültür bu hip hop. Sonraları duvarlara da sıçramış. Özünde protest kültürüdür. Bizde de özellikle Gezi olaylarında graffitinin en güzel örneklerini gördük. Yaratıcı bir milletiz aslında; beynimizdeki zincirlerden bir kurtulsak!Kurtuluyoruz, kurtuluyoruz!... Graffiti sonunda popüler bir evrensel sanat dalı oldu çıktı. Tabii pencereler olur da graffiti olmaz mı? İşte Neveser Aksoy’un pencerelerinin bulunduğu duvarlar da böyle. Nasıl yapmış? Karışık teknik kullanıyor; akrilik, kum, kolaj, camaltı… Kolajlarında ya graffiti örneklerini fotoğraflayıp kullanıyor, ya bazı duvarlardan, ya da gazete mecmua gibi graffiti örneklerini kesip kullanıyor. Camaltı eserleri ise gerçek pencerelerin gerçek boyutunda;   çerçeveleri de hakiki pencere çerçeveleri Ama bu çerçeveleri de kendisi yapıyor. Dolayısıyla pencere çerçevesi sergisi de görmüş oluyoruz. Camaltılarında hakiki cam yerine ‘verre artificiel’ (yapay cam) malzemesi kullanıyor. Bu da camın kırılma tehlikesine karşı bir önlem ayni zamanda. Camaltının geleneksel mitolojik konularının yerine gene modern hip-hop kültürünün örneklerinin sosunu görüyoruz. Orijinal ve ilginç bir dünya. İşte bu bu dünyanın sergisi. Sanatçı büyük graffitiler yapmayı da düşünüyor. Şöyle ki, direkt duvarlara resim yapmak yerine afiş gibi hazırlayacağı tipik graffiti örneklerini şehir duvarlarına kolajlamak! Nasıl fikir? Merakla bekleyeceğiz.
monad balkan 2nisan 2014 ankara

1 Nisan 2014 Salı

Beypazarı Belediyesi & FINE ART SANAT BİRLİĞİ Sosyal Sorumluluk Projesi, Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şubesi Yararına "KARMA RESİM & SERAMİK SERGİSİ" POLART SANAT GALERİSİ


SERGİDE SANATÇILARIN ÖZEL OLARAK HAZIRLADIKLARI 82 ESER YER ALACAKTIR. 
ESER SATIŞLARINDAN ELDE EDİLEN GELİR TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİ ANKARA ŞUBESİ’NE BAĞIŞLANACAKTIR.
Yerel yönetimler sorumlu oldukları bölgenin sadece alt yapısıyla ilgilenmez,  vatandaşlarının daha uygar bir dünyada yaşaması için gerekli bütün ortamı hazırlamakla da yükümlüdür. Sanat ise bir toplumun uygarlığa giden yolda en önemli kılavuzlarından biridir. Sanattan ve sanatçılardan uzak bir toplumun algıları, tutumları, davranışları ve bireysel gelişimleri olgunlaşamaz. Bu açıdan bakınca yerel yönetimlerin toplumu sanatla buluşturması sadece bir sosyal faaliyetten ibaret olmadığı, bu buluşturma ve kaynaştırmanın onun asli görevlerinden biri olduğu gerçeği de ortaya çıkmaktadır. Sanat ve sanatçıya hak ettiği değeri vermek onları toplumla buluşturmak ve daha geniş kitlelere ulaşmalarını sağlamak, toplumun sanatla bağının güçlenmesini sağlar. Sanatçı toplum buluşması sanatçılar açısından da önemlidir. Kendi halkından beslenen sanat toplumun ilacı olur. Bu açıdan bakınca sanatçıların kendi halkı için özel ve ayrıcalıklı bir projede yer alıyor olması yerel yönetim anlayışımızla bire bir örtüşmektedir. Sanatı ve sanatçıları sanatseverlerle buluşturmayı, sanatı daha geniş kitlelere yaymayı hedefleyen yönetimimiz bu amaçla geliştirilmiş özel projeler ile katkı sağlamaya özen gösteriyor. Bu çerçevede Belediyemiz ve Fine Art Sanat Birliği ortaklaşa bir Sosyal Sorumluluk Projesi’ne imza atıyor.
7 sanatçımızın özel olarak hazırladıkları 70 eser Polart Sanat Galerisi’nin ev sahipliğinde sergilenecek. Eser satışlarından elde edilecek gelir Türkiye Sakatlar Derneği’nin Ankara Şubesi’ne verilecektir. Böylelikle hem sanatçılarımız sanatseverlerle bir araya gelecek hem de sanatın topluma olan faydasının değişik bir formu da ortaya konulacak.  Yerel yönetimler, sanatçılar ve engelli derneklerinin bir araya gelerek hayata geçirdiği bu projenin toplumumuzdaki duyarlılığı artıracağına olan inancımı da ayrıca ifade etmek isterim. Düzenlediğimiz bu sosyal sorumluluk projesi için Fine Art Sanat Birliği’ne,  bu çerçevede eserleriyle projeye destek veren bütün sanatçılarımıza ve başka ortak projelere de imza attığımız Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şubesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum.
Beypazarı Belediye Başkanı

SANATÇILAR