BİR SANATÇININ KALEMİNDEN:
"EĞİTİM; ETKİSİ VE
ÖNEMİ"
Seramik Sanatçısı & Ressam, Funda TÜMER
![]() |
Seramik Sanatçısı & Ressam Funda TÜMER |
Şartların
giderek zorlaştığı ve olumsuzlaştığı bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemden eğitim
sistemimizde etkilenmişken üzülmemek mümkün değil.
Eğitim
temelde aile de başlayan ve okul ile devam eden bir süreçtir ve bir döngüdür.
Bir
döngüdür çünkü eğitim seviyesi yüksek bir anne, baba, ve öğretmen aynı şekilde
bir çocuk dolayısı ile de bir nesil ve toplum yetiştirir.
Peki,
eğitim sistemimiz içinde bulunduğu tüm şartlar ele alındığında ne kadar
başarılıdır. Eski ile yeni karşılaştırıldığında şu zaman ki durum ve nesil
nerede ve nereye gitmektedir.
Bu konuyu
farklı açılardan değerlendirelim. Öncelikle bir sanatçı olarak
sanat kısmından değerlendirmek istiyorum.
Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi ‘’Sanatsız kalan bir milletin hayat
damarlarından biri kopmuş demektir’’.
Okullarımızdan
müzik ve resim derslerinin saatleri azaltılmıştır ve giderek yok edilmeye
çalışılmaktadır. Peki, bu dersler eskiden ne kadar başarılı bir şekilde bize
aktarıldı. Resim ve Müzik dersleri ilgisi olmayan öğrenciler tarafından nasıl
değerlendirildi ve öğretmenler tarafından o öğrencilerin de derse ilgisi
sağlanabildi mi. Cevabı koca bir HAYIR… Sanatın bir toplum için önemi yeterli
derecede aktarılmadığı ve öğretilemediği için işte tam da bugün buna sahip
olamayan o eski öğrenciler tarafından bu müfredat yok edilmeye çalışılmaktadır.
Ve sonuç hayat damarlarından biri koparılmaktadır.
Peki diğer
hayat damarları Bilim ve Tarih ne seviyededir. Bilimin önemi ne kadar doğru bir
şekilde eğitim sistemi içindedir ve yeterlimidir. Biyoloji, Fizik, ve Kimya
mezunlarının iş bulamadığı bir ülkede bilim ne durumdadır, bilimin olmadığı bir
ülke sizce ilerleyebilir mi.
Bunun cevabı da koca bir HAYIR…
Bunun cevabı da koca bir HAYIR…
Peki ya
Tarih. Geçmişini bilmeyen bunu dizilerden yazılmış senaryolardan öğrenmeye
çalışan bir toplum mu olacağız. Hayır. O halde okullarımızda tarihimizi en iyi
şekilde öğreteceğiz çocuklarımıza.
21 yaşında
fetih yapan, sürekli okuyan, dünyayı öğrenen ve hükmeden bir ata soyunun
torunları olduğumuzu bilecekler. Atamızın izinde ilke ve inkılâpları’na bağlı
kalmanın ne kadar önemli olduğunu öğreteceğiz. Bu vatana kolay sahip
olunmadığını binlerce şehidin kanının üstünde kurulduğunu bilecekler ki yeri
geldiğinde ön cephede göğüslerini siper edebilsinler.
Kavga ile
savaş ile sokaklarda bağırıp çağırmak ile kırıp dökmek ile hiçbir yere
varılamayacağını en güzel haykırışın en güzel savaşın düşünmek, çalışmak,
üretmek, adil olmak, haksızlığa boyun eğmemek gibi kavramlardan geçtiğini bu
kavramlara sahip olmanın ise kalemden kitaptan kısacası eğitimden geçtiğini
öğreteceğiz.
Buraya kadar tamam...
Peki ya
değerlerimiz ne durumda. Neredeydi ve gittikçe nereye gitmekte. Okullarımıza ve
öğrencilerimize bakarak değinmek istiyorum bu önemli noktaya.
Yaşıtlarım
ve yaşım üstündeki nesil çok iyi bilir biz siyah önlüğün asaleti ile büyüdük. O
zamanlarda okulun bir kokusu öğretmenlerin bir tadı vardı. Okula giderken en
yoksulundan en zenginine kadar herkes eşit giyinirdi. Kızlarda saçlar toplanır,
erkeklerde ise kısa bir traş yapılırdı. Tırnaklar kesilir ve tertemiz olurdu. O
yıllarda öğretmenlere sonsuz bir saygı vardı.. Kimi takdir alır kimi zayıf
alırdı ama kimse kuralları bozmazdı. Okul aile demekti. Orda bambaşka bir aşk
vardı.
Peki ya şimdi bu koku bu tat kaldı mı?..
HAYIR.
Saçları boyalı, tırnakları ojeli, eteği mini, suratı makyajlı genç kızlar,
saçlar jöle ile yıkanmış genç erkekler,’’ hey hoca naber’’ diyen bir
öğrencilik. Okulun bir podyum değil bir eğitim öğretim kurumu olduğunun farkına
varamamış bir gençlik.
Ben
diyorum ki sevgili dostlar gidişatın bu hale gelmesi de yine eğitimden
kaynaklıdır.
Eğitim
sadece derslerden ibaret değildir. Ahlak, kültür, değer yargıları, saygı,
vicdan, kurallara uymak, disiplin, sevgi gibi kavramlarda eğitimin içindeki
parçalardır. O halde eğitim bir bütündür. Parçalardan biri eksilirse puzzle
asla tamamlanamaz.
Bu
doğrultuda başta aile ve öğretmenlerimize çok büyük bir görev düşmektedir. Atamızın izinde ilke ve inkılâplarına bağlı,
kalpleri vicdan ve sevgi dolu bir nesil yetiştirmelerini dilerim. Umutlar hiç
bitmesin. Geleceğimiz çocuklarımızdır. Ne kadar iyi ve başarılı eğitim o kadar
aydın bir ülke demektir...
FUNDA TÜMER
Seramik Sanatçısı & Ressam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder